T.C. Köstence Başkonsolosu Ali Bozçalışkan „Hedefimiz bölgeye daha fazla sayıda Türk yatırımcısı getirmek”
T.C. Köstence Başkonsolosu Ali Bozçalışkan: „Hedefimiz bölgeye daha fazla sayıda Türk yatırımcısı
27 Oct, 2014 00:00
ZIUA de Constanta
3913
Marime text
Romanya ve Türkiye iki dost ve ortak, NATO üyesi, Balkanlar ve Karadeniz’in önemli ülkelerdir; iki halk arasındaki ilişkiler, siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler aracılığıyla devamlı güçlenmiştir. Ekim ayı başında T.C. Köstence Başkonsolosu Ali Bozçalışkan’ın göreve başlamasının birinci yılı doldu ve iki gün sonra, 29 Ekim’de, bütün dünyada yaşayan Türkler ilk cumhurbaşkanları Mustafa Kemak Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 91. Yılını kutlayacaklardır. Bütün bu konuları T.C. Köstence Başkonsolosu Ali Bozçalışkan ile yaptığımız mülakatta görüştük.
Bu dönem içerisinde Başkonsolosluk olarak vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü, Romen dostlarımız ve soydaşlarımızla ilişkilerin geliştirilmesi konularında çalışmalar yürüttük. Ekonomik ilişkilerin daha ileri götürülmesi için girişimlerde bulunduk. Köstence ile İstanbul arasında feribot seferlerinin yeniden başlatılması çalışmalarımız henüz sonuca ulaşmadı. Kültürel ve sosyal alanlarda ise Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Dobruca Türk İşadamları Derneği ile soydaş Birliklerin katkılarıyla çok sayıda proje geliştirip, uygulamaya koyduk. Hedefimiz bölgeye daha fazla sayıda Türk yatırımcısı getirmek, karşılıklı turist sayısını artırmak ve kültürel ilişkileri geri dönülmez bir şekilde güçlendirmektir.
Türkiye’de bu yaz Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu, şimdi sıra Romanya’da. Türkiye’dekiyle kıyasla, seçim kampanyası nasıl görünüyor?
Öncelikle ülkemizdeki seçimde aday sayısı sadece 3’tü. Burada 14 olması şaşırtıcı geldi. Bu kadar fazla adaya rağmen seçim kampanyasının ülkemizden daha sakin geçtiğini şahsen gözlemliyorum.
(Romence'ye çeviren : Selma MUTALÎP)
Ekim ayında Köstence’deki görevinizin ilk yılı doldu. Romanya / Köstence hakkında neler düşünüyorsunuz?
Görevimin 1. yıldönümünde Köstence ve genel olarak Romanya’yı çok sevdiğimi, Romen makamlarının misyonumuza önem verdiğini görmekten memnuniyet duyduğumu, iki yakın Karadeniz ülkesinin ilişkilerini daha da ileri taşıyacak kaydadeğer bir potansiyel olduğunu gözlemlediğimi ifade etmek isterim.T.C. Köstence Başkonsolosu olarak yaptıklarınızı kısaca özetlemenizi rica ediyoruz. Hedeflerinizden hangilerine ulaştınız ve hangilerine ulaşamadınız? Gelecek 2-3 yıla ait planlarınız nelerdir?
Bu dönem içerisinde Başkonsolosluk olarak vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü, Romen dostlarımız ve soydaşlarımızla ilişkilerin geliştirilmesi konularında çalışmalar yürüttük. Ekonomik ilişkilerin daha ileri götürülmesi için girişimlerde bulunduk. Köstence ile İstanbul arasında feribot seferlerinin yeniden başlatılması çalışmalarımız henüz sonuca ulaşmadı. Kültürel ve sosyal alanlarda ise Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Dobruca Türk İşadamları Derneği ile soydaş Birliklerin katkılarıyla çok sayıda proje geliştirip, uygulamaya koyduk. Hedefimiz bölgeye daha fazla sayıda Türk yatırımcısı getirmek, karşılıklı turist sayısını artırmak ve kültürel ilişkileri geri dönülmez bir şekilde güçlendirmektir.
Bugüne kadar yerel makamlarla işbirliğiniz nasıldı?
Yerel makamlarla ilişkileri genel olarak olumlu buluyorum. Ancak, Türkiye-Romanya arasında halihazırda mevcut olan stratejik ortaklığa uygun ve paralel olarak ilişkilerin daha yukarı çekilebileceğini düşünüyorum.Dobruca birçok etniği barındıran yapısıyla tanınmaktadır; Türk ve Tatar toplumları önemli orandadır. Bahsekonu iki toplumun Türk-Romen ilişkiler çerçevesindeki rolü hangisidir?
Türkiye, Dobruca bölgesinde yaşayan Türk ve Tatar soydaşları Romanya ile arasında önemli bir kültürel, sosyal ve insani bir köprü olduğunu düşünmektedir. Romanya’nın birinci sınıf vatandaşı olarak yaşayan soydaşlarımızın kültürel kimliklerini korumaları, ekonomik olarak kalkınmaları ve en yüksek eğitim düzeyine sahip olmaları bizim için önemlidir.Görevinizin ilk yılında dış politika açısında oldukça gergin bir dönem yaşandı; Ukrayna çatışması, Kırım’ın Rusya tarafından alınması. Türkiye’nin bu çatışma konusundaki tutumu nedir? Türkiye, Romanya ve Rusya’nın Karadeniz’deki stratejik konumlarını gözönündüe bulundurarak bu çatışmanın gelecek çıkarımları neler olacaktır?
Ülkemiz, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesini tanımamakta, egemen ülkelerin sınırlarının zorla değiştirilmesini kabul edilemez bulmaktadır. NATO üyeleri olarak Türkiye ve Romanya, Karadeniz’deki güvenlik riskleri ve belirsizliklerine karşı birlikte hareket etmeyi sürdürecektir.Türkiye’nin Kırım’daki Tatarların durumu ile ilgili tutumu nedir? Uluslararası yardıma ihtiyaç duyuluyor mu? Evet ise, onlara ne şekilde yardım edilebilir?
Kırım’daki Tatar Türkleri Dobruca Tatarlarının da akrabası ve yakınlarıdır. Ülkemiz geçmişte olduğu gibi günümüzde de Kırım Tatar Türklerine talep ettikleri desteği vermeye hazırdır.Türkiye’de bu yaz Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu, şimdi sıra Romanya’da. Türkiye’dekiyle kıyasla, seçim kampanyası nasıl görünüyor?
Öncelikle ülkemizdeki seçimde aday sayısı sadece 3’tü. Burada 14 olması şaşırtıcı geldi. Bu kadar fazla adaya rağmen seçim kampanyasının ülkemizden daha sakin geçtiğini şahsen gözlemliyorum.
Mevcut dış çatışmalar Romanya ve Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl etkiliyor?
Türkiye ve Romanya gerek Balkan coğrafyasında, gerek Karadeniz havzasında kökleri 5 asır öncesine kadar giden tarihi süreçte birçok alanda ilişkiler geliştirmiş iki önemli ülkedir. Dolayısıyla, bölgedeki barış ve savaş ortamlarından doğrudan etkilenmektedirler. Bu da daha yakın ilişkiler kurulmasını zorunlu kılmaktadır. 2011 yılında ilan edilen stratejik ortaklığı kurma kararı da bu ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Umudum, her alanda ilişkilerimizin, karşılıklı güven ve yarar temelinde en üst düzey çıkarılmasıdır.Ekim sonu bütün dünyada yaşayan Türkler için sevinç vesilesidir. Günümüzün Türkiyesi için 29 Ekim’in anlamı nedir? Bu vesile ile mesajınız nedir?
29 Ekim’de Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. yıldönümünü büyük bir gurur ve sevinçle kutlayacağız. 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir hukuk devleti olarak bölgesinde güçlü bir ülke konumuna yükselmiştir. Türk halkının ekonomik geliri ve hayat standardı artmıştır. Bütün bu kazanımlar Cumhuriyet rejimi sayesinde olmuştur. Türk halkı kazanımlarının değerini biliyor ve geleceğe daha bir güvenle bakıyor.(Romence'ye çeviren : Selma MUTALÎP)
Urmareste-ne pe Grupul de Whatsapp
Comentarii